30 Temmuz 2014 Çarşamba

Türkiye Geneli Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı İstatistiği

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sitesinden alınan verilere göre hazırlamış olduğum sunum da Türkiye geneli taşınmaz kültür varlığı istatistiğinin 2013 yılı verilerine göre bir değerlendirme olarak ele alacak olursak.

Sivil mimarlık örneği yapılar; 

Sivil mimarlık örneği denilince akla ilk gelen bireylerin kendi gayretleri ile geleneksel üsluba uygun binalar inşa etmesidir. fakat sivil mimarlık örneğine ait binaların yapım malzemeleri sadece tek tip değildir. Sivil mimarlık örneği yapılar da sıkça görülen uygulamalar Taş, Ahşap ve Taş-Ahşap karışımı uygulamalardır. 
Öncelikle; 
Taş uygulamaları ele alacak olursak. Taş kendi içinde çeşitlilik barındırır, özellikle İç Anadolu bölgesinde Kayseri yöresine ait en sağlam taşlardan biri olan Tomarza taşı bu bölgede sivil yapılarda sıkça görülen taş tipidir. biraz batıya doğru geldiğimiz de ise Nevşehir ilinde farklı bir taş tipi görürüz. bu bölgeye ait taş tipi Tüf kaya olarak bildiğimiz yumuşak ve işlenmesi kolay taşlardır. görsel olarak daha kolay işçilik ile daha güzel motifler uygulamak mümkündür fakat bu taş türü Tomarza taşına nazaran en kırılgan ve yumuşak taş tipidir. Taş uygulamasının sıkça görüldüğü bölgeleri ele alacak olursak. Güneydoğu Anadolu bölgesi, İç Anadolu bölgesi, Doğu Anadolu bölgesi, Akdeniz bölgesi olarak bu bölgeleri sayabiliriz. 
Ahşap uygulamalar genellikle Karadeniz bölgesinde, Ege bölgesinde, Marmara bölgesinde yaygın olarak kullanıldığı görülür. Ahşap konstrüksüyon binaların yapımı taş binalara nazaran daha zor ve uzun bir işçilik gerektirir. Ahşap konstrüksüyon yapımı ve ahşap birleşmeler hakkında ayrıca yayınlayacağım yazımda bu konu hakkında detaylıca bilgi vereceğim.

Kültürel Yapılar; 

Kültürel yapılar sivil mimarlık yapılarına nazaran daha büyük ölçekli yapılardır. bu tarz yapılar tarihte önemli olaylara tanıklık etmiş ve işçilik kalitesi yüksek yapılar olarak bilinir. Açıkçası listede kendine ikinci sırada yer bulmasını olumlu bir sonuç olarak görebilir çünkü devlet her yıl bu listeye göre önemli ve ihtiyaca göre kaynak ayırarak bu yapıların yenilenmesine katkıda bulunuyor.


Dini Yapılar; 
Bu yapılar ibadethaneler olarak nitelendirilen mescidler ve camii'lerdir. Türkiye'deki dini yapıların %75'lik kısmı Osmanlı mimari üslubu ile geriye kalan %25'lik kısmı ise Selçuklu mimari üslubu ile yapıldığı görülmektedir. bu yapıların genelinde ana kubbe desteklenmesi için o zamanın en büyük taşıyıcı sistemi taş kolonlar ile inşaa edilen taş yapılardır. daha küçük ölçekli camiiler de ise ahşap olarak uygulandığı görülmüştür. Camii'lerde Türkiye'nin ve dünyanın bildiği en nadide eserler olarak Üstad Mimar Sinan'ın çıraklık,kalfalık ve ustalık eserlerini göstermek mümkündür. Özellikle Sultan Ahmed Camii Türkiye'nin ilk altı minareli camii olmuştur. Hemen belirteyim ingilizce de Sultan Ahmed camii'nin ''Blue mosque'' olarak tanımlanmasının sebebi Sultan Ahmed Cami'nin içinde bulunan özel üretim 21043 adet özel çini'den kaynaklanır ve yabancılar bu çinilere hayran kalmıştır.

Endüstriyel Yapılar ve Ticarethaneler;

Zamanın en geniş ve büyük yapıları Kervansaraylar ve ticari yapılardır. Bunlara örnek olarak Kayseri kapalı çarşı ve İstanbul Mısır çarşısını örnek gösterebiliriz. bu tarz yapılar geniş ve yoğun kitleye hitap ettiği için geniş koridorların üstünü kapatabilmek için genellikle yuvarlak tonozlar, koridorların kesiştiği noktalarda ise çapraz tonoz kullanılarak çözüme kavuşturulmuştur.

Mezarlıklar;
Bu sınıftaki taşınmaz kültür mirasları genellikle kümbet ve türbe tipinde inşa edilmiş yapılardır. Türbe ve Kümbetler özellikle islam'a hizmet etmiş büyük alimler, seyyidler için vefatlarından sonra yaptırılan eserlerdir. Türkiye'nin geçmiş tarihinde baktığımızda bu sayının hiç de azımsanacak bir derecede olmadığını görürüz.

İdari Yapılar;
Bu tip yapılar yönetim yapıları ve kamuya açık yerler olduğu için mimari detayları oldukça fazla barındırır ve kat yüksekliği maksimumu olan yapılardır. Hemen hemen her ilde bu tarz yapılar görmek mümkün.

Kalıntılar;
Arkeolojik yer altı zenginlikleri olarak bildiğimiz bu eserler. Taşınmaz kültür varlıklarına nazaran daha eski bir geçmişe sahiptir. Göbekli tepe, Seyit Ömer gibi yerler bunlardan başlıcaları olarak kabul edilir. Özellikle Şanlı Urfa göbekli tepe dünyanın ilk yerleşim merkezi olarak kabul edilir ve burada dünyadaki diğer ülkelerden alanlarında uzman arkeologlar ve sanat tarihçileri bu kazı çalışmalarının yürütülmesinde görev alırlar.

Askeri Yapılar;
Bu yapıtların genelini askeri liseler oluşturur. Askeri eğitim yapıları olarak bilinmektedir. bu konu hakkında detaylı bilgiye sahip olmadığım için fazla yorum yapamayacağım.

Anıt ve Abideler;
Anıtlar yer üstünde kalmış eserlerdir. Kalıntılar'a göre daha yakın tarihli eserlerdir. Anıt ve Abidelere örnek olarak ülkemizin Bitlis şehrindeki Ahlat ilçesinde Orhun yazıtlarını örnek gösterebilirim.

Şehitlikler;
Bu konuda inanın AutoCAD'in fatal error vermesi gibiyim :) hiç bilgim yok fakat bir bilgi edindiğim an konuyu güncelleyeceğim.

Koruma Altına Alınan Sokaklar;
Açıkçası koruma altına alınan sokaklar listenin en sonunda olması biraz üzücü bir durum çünkü Türkiye'de o kadar çok korunması gereken sokaklar var ki, hemen yaşadığım yerlerden birinde Kütahya ilinden örnek verecek olursam. Özellikle Germiyan sokağı denilen Germiyan oğulları tarafından yaptırılan konağın bulunduğu sokak son dönemde bir kaç müdahale yapılsa da halen yapılması gereken çalışmaların yapılmadığı kanısındayım. Özellikle Menderes caddesi üzerindeki yoldan sokağa giriş yolunun hemen sağında 8-9 katlı bir kız apart yurt binası mevcut. Her ne zaman ben oradan geçtiğimde bu yapılaşmayı görsem yüreğim dayanmıyor. Belli ki zamanın siyasi yönetimi yandaş bir karar almış. Germiyan sokağının sağında ve solunda 5 konaktan sonra restorasyonu yapılmış bir yapı mevcut değil bu yüzden sokağın geri kalanı atıl durumda, benim olmasını istediğim açıkcası Germiyan sokağının en azından başlangıcından Samanpazarı denilen çarşıya kadar bağlanması ve restorasyonlarının tamamlanması bu sokağın yaşatılması adına atılacak en iyi adımlardan biri olur. Bölgenin yeni yapılaşmaya mevcut dokusunu kaybetmeden yapılmasına izin verilmesi bir imar kanunu yapılırsa eminim çok yararlı olacaktır.





_______________________
Kaynakça :
http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44798/turkiye-geneli-korunmasi-gerekli-tasinmaz-kultur-varlig-.html

Share:

29 Temmuz 2014 Salı

Üniversite Projeleri IV - Lala Hüseyin Paşa Camii Rölöve Projesi

Proje Yeri: Kütahya-Merkez Lala Hüseyin Paşa Mah.
Proje Yılı: 23-05-2009
Proje Konusu: Lala Hüseyin Paşa Camii Rölöve Projesi Hazırlanması işi
Proje Süresi: 20 Şub.-23 May 2009
Proje Ekibi: Ziya ASLAN - Musa DAL - Kübra K.PINAR - Şule AGUŞ - Eren TOMAR
Proje Ekibi Sorumlusu: Ziya ASLAN
Proje Danışmanı: Öğr. Grv. Mimar Orkun ALPTEKİN

Herkese Merhalar,

Lala Hüseyin Paşa Camii, Mimar Sinan'ın Kütahya şehrindeki eserlerinden biridir.
Bilindiği gibi mimar Sinan Türkiyenin bir çok şehrinde projeler çizmiştir. Mimar Sinan Osmanlı mimarisinin en önemli mimarlarından biridir ve hala dünyada 'Chief Architect' olarak bilinen mimarlar arasındadır.

Üniversite de dönem projesi olarak yaptığımız bu projenin kapsamı sadece rölöve projesi olarak tanımlanmıştır. Lala Hüseyin Paşa camii'nin rölöve projesi ben ve ekibim tarafından çizilmiş olmakla birlikte şadırvan'a ait proje bölüm arkadaşım Sn.Aslıhan Çelik tarafından çizilmiştir. Alt kısım da projeleri incelediğiniz üzere de göreceğiniz gibi Aslıhan'ın çizimleri benim naif kalemime nazaran daha kaliteli kuşkusuz. tabi bu kısımda olaya genç yaşın getirdiği tecrübesizlik de giriyor elbette çünkü keza ben üstadın bu camii'ni çizerken 19 yaşında idim. şadırvan projesi için Sn. Aslıhan Çelik'e katkılarından dolayı ayrıca teşekkür ederim. :)

Gelelim proje başlangıç serüvenine, daha önceki proje gruplarında da olduğu gibi bu proje için de ayrı bir grup oluşturduk ve açıkçası bu kez ekip eski arkadaşlara nazaran biraz daha tecrübesizdi. bu durum benim için bir sorun teşkil etmiyordu çünkü bildiklerimi onlara anlatarak onları da bu konuda biraz bilgilendirmek istedim. Rölöve ekipmanlarımızla ölçümlerimizi yaptık. tabiki burada bir çok arkadaşımdan da özellikle 
forum da çok fazla soru geliyor. Kubbe yüksekliğini nasıl ölçümü yada minare ölçümü gibi. mihrabın ve minberin detaylandırılması hakkında. arkadaşlar bilinen en eski kubbe ölçümlerinden biri balon ile yapabilirsiniz fakat bu kadar acemiliğe gerek yok tabi ki bunu bilin diye söyledim. lazer metreler de uygun fiyata edinebilirsiniz, sadece rölöve için değil diğer ölçüm işlerinizde de size çok yardımı dokunacaktır. Camii'nin rölöve planını aplike ettikten sonra görünüşler için çalışmalar başlattık, tabii düz bir zemin olduğu için ve cephelerde kesme taşlar kullanıldığı için işimiz çok zor olmadı. Tabi Lala Hüseyin Paşa Camii bir Sinan eseri olduğu için plan düzleminde camii dış taşıyıcı duvarların genişliği oldukça fazla. Sinan'ın bu camii'de Anadolu'daki bir çok nadide eseri gibi kare plan üzeri kolonsuz taşıyıcı duvarlara tek kubbe ile örtülü kare bir plana sahiptir. kubbe üstü zamanın ve şimdiki camii'lerin çoğunda uygulananlar gibi kurşun kaplamadır. Camii'nin projesini teslim zamanına gelirken son bir kaç kez daha ziyaret ettik hataların sayısını mümkün olduğunca minimum'a indirmek bizim için daha iyi sonuçlar getirecekti kuşkusuz. Final günü geldi ve Camii'nin projelerini teslim ettikten sonra ki yaşadığımız haklı gurur. Ardından notların açıklanması ile aldığımız yüksek notlar harf olarak 'AA' dedirtmişti bize. Evet bu projeye dair güzel anılardan biri de kuşkusuz Kübra'nın yaptığı börekleri camii avlusunda atıştırırken ben ve ekip arkadaşlarımızın yüzümüzdeki o muzip öğrenci gülümsemesi :) 

LALA HÜSEYİN PAŞA CAMİİ
Lala Hüseyin Paşa mahallesinde olan bu cami, İkinci Selim 'in lalası Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bilindiği gibi Selim ikinci şehzadeliği zamanında (155S -1566) Kütahya'da vali olarak bulunduğu zaman Hüseyin Paşa yanında idi. Daha sonra 1566'da II. Selim Padişah olunca, Lalası Hüseyin Paşa, Anadolu Eyalet Valisi olarak Kütahya'da kalmıştır, (1566 - 1568) İşte Paşa, bu süre içinde camiyi ve aynı ismi taşıyan hamamı yaptırmıştır. Fakat her iki eserin de kitabesi bulunamamıştır. Halk arasında bu cami ve hamamın Mimar Sinan yapılarından olduğu söylenmekte ise de Sinan eserleri arasında yeralmadığı ve bugüne kadar tarihi bir kayda tesadüf edilemediği cihetle, ancak plânının Mimar Sinan tarafından hazırlanmış olması kanısındayız. (Mimar Sinan : 1499 - 1598)
Fakat, kesin olarak bu camı ve nemamın Lala Hüseyin Paşa tarafından 1566'da başlayıp 1568'de tamamlandığı bilinmektedir.
(Lala Hüseyin Paşa cimri imiş, bir sigara bile ikram etmekten kaçınırmış, halk arasında "tütünsüz paşa"olarak ün almıştır. Söylendiğine göre Camiye sırtında kesme taş taşıyan bir işçinin iskele yanına geldiği zaman, taşı yere bırakarak geri döndüğü ve bu hareketi tekrarladığını gören paşa, işçiden bu hareketin manasını sormuş, işçi de yıkanacak hamam bulamadığını söylemiş Bunun üzerine paşa cami inşaatını durdurarak, hamamı yaptırmaya başlamış ve hamam bittikteh sonra cami yapımına devam edilmiştir.)
Üstad İsmail Hakkı Uzunçarşılıoğlu'nun (Kütahya Şehrinde) haber verdiği vakfiyeyi göremedik.
1257-1841 de Lala Hüseyin Paşa Mahallesi'nden Halil kızı Hatice isminde hayırsever bir hatun, iki berber dükkânı ile bir bakkal dükkânını bu camiye vakfetmiştir. 1286-1869 da aynı mahalleden Hacı şeyhzade Salih oğlu hacı Süleyman ağa da yine bu camiye bir ev ile üç dükkan vakfetmiştir 1288-1871'de Hacı Süleyman'nın karısı Şerife hatun bir kahvehane ile bir yağcı dükkanı vakfetmiştir, (bak mahkeme kayıtları, defter 22,44,45)
Halen caminin kapısı üzerinde gördüğümüz kitabeden bu caminin 1310 - rumi yılında 1894 m. mutasarrıf Fuat Paşa zamanında hayırsever halk tarafından esasli bir şekilde tamir ettirilmiştir. 

Kitabe okunuşu

(İbadethaneye hizmet eden ashab ı hayratı,
İder dergâhı izzetinde Hüda-yı Lemyezel ihsan.

Liveçhillah muzaffer oldula»- ihyasına derhal
Sudurunda ziya versin bu nur u pertev iyman.

Bu lala hüseyin paşa bina ettiği camii,
İdüp tamir ahalisi biavni Hazreti Yezdan.

Ferah bahşeyledi cami, eda oldukça farzullah,
Musalliler eda etsün salat-i hamse her an.

Kılarsa lütfünü müberra, vallah i Zülcelal-i Ekber.
İder mi ani hiç ebter bu fili Hazreti Mennan.

Müezzinler okur ihlas, imam Allahu Ekber der,
Cemaat iktida eyler, Melekler de olur hayran,

Gel ey.Rüşdî; dehan aç tekellüm eyle tarihi, 
Kusur, pür küsur ki olur belki sebebi gufran.

Gelüp sal 1310 hitam buldu bu tamirat,
Bilhamdillah muvaffak eyledi hatmin Ulu Suphan.

ŞİMDİKİ DURUMU;

Lala Hüseyin Paşa mahallesinde selatin camilerimizdendir. Camı avlusunun kuzey ve doğusu düzgün duvarla ve demir parmaklıkla çevrili olup iki kanadlı parmaklıklı kapıdan girilir. Tam ortada 6 direk üzerine yapılmış üstü kiremit örtülü sekizgen biçimde mermer bir şadırvan vardır. Suyu boldur, bu suyun Ulupınar'dan geldiği söylenir. Şadırvan üstü demir kapaklı kafeslidir.
Dört mermer sütun üzerine beş kemerli ve baştanbaşa camekânlı olan cami kuzey yönünün ortasında (1,5X2.) m boyutunda iki kanadlı kapıdan dış cemaat yerine girilir. Ayakkabı çıkarılacak mahallin sağında bulunan Kısım iki kemer, iki kubbelidir, son mahfilde aynidir.
Caminin esas kapısı, mermer sütunlar arasında olup üstünde yukarda yazılan tamir kitabesi vardır. (2,6X5,2) m kare ve âdi ahşap parmaklıdır. Sağ mahfilde minare kapısı vardır, 26,27 santim kalınlığında 004) basamaklı olan bu minare tek şerefeli ve külahı kurşun kaplıdır. Bu mahfilden ahşap 10 basamakla yukarı mahfile çıkılır. (2,6X4,8) m kare olan bu mahfil kadınlara mahsus olup keza âdi parmaklıklıdır. Yukarı mahfilin bir köşesi mermer sütun üzerinde, diğer köşeleri duvardadır.
Camiin doğu duvarında tabana yakın iki büyük pencere, yukarda kemer altında bir büyük, iki yuvarlak pencere, güneyde iki büyük, yukarda kemer altında bir büyük, iki yuvarlak, batıda aynen iki büyük, üç küçük, kuzeyde tabana yakın iki penceresi varda.
Caminin kubbesi dört kemer üzerine oturtulmuş olup çok zariftir, camide bulunan bütün yazılar hattat Tekirdağlı Halil efendinin eseridir.
(12,15X12,30) m kare olan caminin mihrabı mermerdir, minber ve merdivenleri de mermer den işlenmiş olup sevimlidir. Caminin dört duvarı 1,60 m kalınlığındadır. Kesme taş ve harç karışımı yapıdır. Kubbe kurşun kaplıdır. Bütün pencereler mermer sütunlarla çevrili olup kemer lidir. Sakal-ı Şerif vardır,
Caminin doğusunda bir sıbyan mektebi vardı. Bu mektebin yerini şimdi burada gömülü bulunan Talip Paşa bağışlamıştı.



Vaziyet Planı / Site Plan
Vaziyet Planı Pafta / Site Plan Dwg
Vaziyet-Kat Planı ve Kesitler / Site - Level Plan & Sections
A - A Kesiti / Section A-A...
B - B Kesiti / Section B-B...
Zemin Kat Planı / Ground Floor Plan
Ön Cephe / Front Elevation
Camii Şadırvanı Kat Planı / Mosque Fountain Floor Plan
Camii Şadırvanı Tavan Planı / Mosque Fountain Ceiling Plan
Camii Şadırvanı A-A Kesiti / Mosque Fountain Section A-A...
Camii Şadırvanı Ön Cephe / Mosque Fountain Front Elevation
Camii Şadırvanı Arka Cephe / Mosque Fountain Rear Elevation
Camii Şadırvanı Pafta / Mosque Fountain Dwg
Camii Fotoğraf 1 / Mosque Photo 1
Camii Fotoğraf 2 / Mosque Photo 2
Camii Fotoğraf 3 / Mosque Photo 3
Camii Fotoğraf 4 / Mosque Photo 4
Kündekâri Ahşap Giriş Kapısı / Kundekari Wooden Entrance Door
Ahşap Kapı Detayı / Wooden Door Detail
Ahşap Kapı Detayı / Wooden Door Detail
Camii Kitabe / Mosque Inscription
Ahşap Giriş Kapısı / Wooden Entrance Door
Cephe Taş Kolon Detayı / Stone Column Detail
Camii İç Mekan / Mosque Interior
Vaaz Kürsüsü /  Preaching Area
Camii Mihrabı / Mosque Mihrab
Camii Minberi / Mosque Pulpit
Camii İç Mekan / Mosque Interior
Camii İç Mekan / Mosque Interior
Paşa Hamamı / Pacha Bath
Bu resimde görüldüğü üzere paşa hamamı camii yapılmadan önce yapılmıştır. Osmanlı devletinde her camii yapılmadan önce çevresinde uygun bir noktada muhakkak işçi ve ustaların yıkanması için hamam yapılırdı. Ustaların yıkanmadan camii işinde çalışması istenmezdi. ;)
Camii Sokağı / Mosque Street
Paşa Hamamı / Pacha Bath 
Yine aynı resimde detaylıca bakınca açıkça görülüyor ki hamamın yanında sonradan ahşap konstrüksüyon derme çatma bir yapılaşma oluşturulmuş. Paşha hamamının Restorasyonu yapılmak istenirse zannediyorum bu durum göz ardı edilmemesi gerekir. Yapının yıkılması ve hamamın mevcut halinde korunmaya yada kullanıma yönelik bir proje hazırlanması gerekli.
Ahşap Konak / Wooden Mansion




_______________
Kaynaklar:
1 nolu görsel 
 *http://archnet.org/collections/21/sites/2784
 *Hamza Güner / Kütahya Camileri / 1964 
 *http://www.osmanlimedeniyeti.com/

Share:

28 Temmuz 2014 Pazartesi

Üniversite Projeleri III - Ahşap Konstrüksüyonlu Konak Cephe Rölövesi Projesi

Proje Yeri: Kütahya-Merkez Lala Hüseyin Paşa Mah.
Proje Yılı: 07-11-2008
Proje Konusu: Ahşap Konstrüksüyon Cephe Rölöve Projesi Hazırlanması işi
Proje Süresi: 20 Eylül-11 Kasım 2008
Proje Ekibi: Ziya ASLAN / Musa DAL / Orhan ÇAKIR / Abdürrahim ÇAKIR
Proje Ekibi Sorumlusu: Ziya ASLAN
Proje Danışmanı: Öğr. Grv. İç Mimar Yüksel Bilgin


Ahşap Konstrüksüyonlu konaklar geleneksel Türk mimarisi'nin en seçkin örneklerinden biridir. Bu tip yapılaşmalarda genellikle açık eyvanlı plan tipi ve düz çıkma yada konuma göre gönyeli verev çıkmalar da mevcuttur. Ahşap konstrüksüyonlu konakların en sık görüldüğü yerler genellikle Bursa, Kütahya, Kastamonu, Safranbolu, Rize, Trabzon, Kula v.s. gibi şehirlerdir. Kütahya yerel mimari olark ahşap binalar şehrin merkezinde sıkca görülür fakat Kütahya konakları ne yazık ki Safranbolu daki yapılar kadar korunamamıştır. Bir çoğu hazine bir kısmı yeni yapılşma ve çıkar ilişkilerinden dolayı yıkılmış. Kurullar tarafından tescillenen atıl durumdaki yapılar da yıkılması için kendi kaderine terk edilmiştir. bu binaların da çoğu yakılarak imha edilmiştir. Osmanlı sivil mimari örneklerinden olan ahşap yapılar özellikle baş oda denilen mekanlarda ince işcilik kullanılmıştır. el emeği tavanlar ve kündekari kapılar hiç görmediğiniz çeşitleri ile görmeye değerdir. bu projede de ahşap bir yapının sadece dış cephe rölövesi alınması istenmiş ve grup üyeleri ile bu yönde bir çalışma yapılmış ve sunulmuştur. Geneksel Türk mimarisi ve Ahşap yapılar hakkındaki yazımı şehirlerden örnekler vererek ve yapım tekniği hakkında daha detaylı bilgiler sunarak yayınlayacağım makale de bulabilirsiniz. 


Vaziyet Planı / Site Plan
Ön Cephe / Front Elevation
Ön Cephe Fotroğrafı / Elevation Photo
Share:

25 Temmuz 2014 Cuma

Üniversite Projeleri II - Sunullah Gaybi Efendi Türbesi Rölöve Projesi

Proje Yeri: Kütahya-Merkez Gaybi Efendi Mah.
Proje Yılı: 25-03-2008
Proje Konusu: Sunullah Gaybi Efendi Türbesi Rölöve Projesi Hazırlanması işi
Proje Süresi: 07 Mart - 25 Mayıs 2008
Proje Ekibi: Ziya ASLAN / Orhan ÇAKIR / Selma TOPDEMİR
Proje Ekibi Sorumlusu: Ziya ASLAN
Proje Danışmanı: Öğr. Grv. Mimar Bahadır DİKMEN



Herkese Merhalar,

 Bir dönem bitmiştir. Yine yeni bir dönem gelmiştir ve değişir zaman.  Zaten ne vardır ki aynı kalan.  Rölöve olunca dersin adı, toz yutmamak olur mu?  Orhan ile ben’dik grubun adı lakin hoca kabul etmeyince iki kişiyi nasıl oldu bilmiyorum ama aklıma selma geldi. Kafamdaki taslak belliydi tabi projeyi  Orhan ile yapacaktık Selma’ya da sunum ile alakalı bilgileri toplaması kalmıştı doğal olarak. Gruptaki tek dişi kalmış canavarı ezmeyecektik. :) latife olsun diye söylüyorum. Herkes bilir bayanlara fazla yük yüklenmemesi gerektiğini ki açıkca söylemek gerekirse rölöve projeleri işi biraz erkek gücü ile yapılması gereken bir iş. Hanımların toz da veya toprak da kötü şartlarda çalışmasını hiçbir erkek istemez elbette, neyse konuyu saptırmadan daha fazla rölövemizi almaya başladık. Hemen kağıtlar kalemler. İlk ezkiz çizildi plan olarak ele aldığımız ilk ezkizimizde öncelikle göz hizasından kestığımız planımıza bakarak ezkizi tamamladık. Ardından cephe ezkizi planda işaretlediğimiz nokta ve görünüşlere göre kesit ezkizi olmak üzere  plan-kesit-görünüş dediğimiz mimarlığın olmazsa olmazı bu muhteşem üçlüyü tamamlamıştık. Öyle ya öyledir elbet. Plan –Kesit –Görünüş mimarlıkta kuşkusuz en önemli yerdedir. Plan ölçümlerimizi yaptıktan sonra belirlediğimiz sabit bir noktadan kesit ve görünüş çizimlerinde kullanabilmek için kot aldık. Kot nasıl alınırın esprisini çoğu mimar arkadaşımız bildiği için bu konuya hiç girmiyorum bile :) proje mimari detay olarak çok yoğun bir detay barındırmadığı için ve bizler de henüz yolun başında olduğumuz için sadece işimize yarayan bilgileri topladık fakat projenin aşağıdaki görsellerinde de göreceğiniz üzere cephe de yer alan çinilerin hepsi ölçülüdür. Bu konu da biraz zorlansak da başarmak güzel di açıkcası. Rölöve projesinin taslak çizimleri ile gittiğimiz mini jürilerde ise hoca durumdan memnun olsa gerek tebessümü bile doğru yolda olduğumuzu hissettirdi bize ve zaten o Bahadır Dikmen idi. Yani bölümde okuyan herkesin hayran baktığı kendini  bir an olsun gelişmekten ve öğrenmekten yana geri bırakmayan insan. Örnek insan. Projeyi teslim haftasına girmiştik artık ve paftalar düzenlenmeye başlandı tabi ortada selma yok :) biraz yoğundu galiba ama son dakka geldi sanat tarihi raporu. Ve yine bir koşturmaca yine bir eğlence. Bozuka ile otobüslerde pastırma pestil okula yetişmece. Öyle idi ya ve geldi geçti. Galiba o dönem bölümdeki en yüksek notu almıştım yanlış hatırlamıyorsam. Evet bu gruptan da yine mimarlar geçidi oldu. Orhan arkadaşıma mimarlık kariyerinde ve meslek hayatında başarılar diliyorum :) bu projelik bu kadar.

Sunullah Gaybi Efendi Türbesi Sanat Tarihi Raporu
SUNULLAH GAYBİ TÜRBESİ

     Meydan Mahallesindeki Musalla mezarlığındandır.1980 yılında yeniden onarılmıştır. Kesme taş kaplamalı, bir tarafından geniş bir kemere dışa açık, tuğla kubbeli bir yapıdır.

     1975’de gördüğümüzde, üzerinde baca biçimi silindir bir çıkıntı bulunan geniş, kiremit örtülü çatı altına alınmıştı. Bu çatı doğuya doğru ahşap bir sundurma biçiminde genişleyerek devam ediyor ve çok karışık bir görünüm veriyordu. Onarım amacı ile bu çatı kaldırıldığında , doğuda basit bir kapısı bulunan kare planlı  Türbe’nin  kesme taş kaplı olduğu , basık kubbesinin de tuğladan örüldüğü ortaya çıkmıştır. Kapısından bir de plaka üzerine (Sunullah Gaybi 1076 h. 1665 M.) levhası görülmekte idi.

     1980 onarımları sonunda, duvarlar  yeniden elden geçirilmiş, güneydeki yuvarlak kemerli açıklık , demir şebekelerle yenilenmiş , kapısına demir doğrama yapılmıştır. Bu arada korniş biçimi , yuvarlak geniş silmeli saçak , meyilli çimento kaplı ara dam ve kare seramikle  geometrik desende kaplanmış yeni kubbe eklenmiştir. Cephelerin iki  yanında ve kapı kemeri üzerine rozet ve şeritler seramikle yapılmıştır. İçinde de onarım ve kaplama çalışmaları son gördüğümüzde devam ediyordu.

     17. yy. mutasavvıflarından olan Sunullah Gaybi , İstanbul’da Halvet-i Melami olarak yetişip Kütahya’ya dönmüş, bu arada Kütahya uleması tarafıdan zındıklıkla itham edilmesi üzerine (Huda  Rabbim) ile başlayan şiirini söylemiştir.Bu şekilde Kütahya’da bilinip bir kısmı söylenen  bu eserinden dolayı da çok tanınmış ve          sayılmıştır.Başta (Divan) ve (sohbet name )’si olmak üzere yazılı eserleri kitaplıklardadır.  İ.  H. Uzun çarşılı, hakkında uzunca bilgi verip, eserlerinden alıntılar da yapılmıştır. Buna göre (1076-1665)’lerde hayatta oldupu anlaşılmaktadır.Ölümünün bundan bir süre sonra olması gerekiyor.

      Bugün yenilenmiş olan türbenin etrafında 1129-1172/1174-1205/ tarihleri görüyoruz .1716-1717/1758-1759/
1760-1761/1790-1791  tarihleriyle , 18. yy başlarından sonlarına kadar tespit edilebilen bu taşlara bakılarak bu çevrenin  17, yy. sonlarından itibaren kullanılmış olduğunu düşünebiliriz . Hemen türbenin kapısı dibinde bulunup, son onarımda yönü çevrilmiş olan diğer bir taşda da güçlükle (1085)1674–1675 tarihi okunmaktadır. Halveti kavuklu ve müftizade ….Seyyid Abdulllah’a ait olduğu anlaşılan mezar taşı ise bu durumda , Sunulah Gaybi ile çağdaş görünmektedir.

      Uzunçarşılı , kişiliği hakkında yazdıkları arasında,((kabri, etrafı açık bir kümbet altında idi (1339 H. 1921 M.)senesinde tavşanlı askerlik şubesi reisi Binbaşı İbrahim Bay tarafınfan kabrinin üzerine sanduka yaptırılmıştı.Son zamanlarda Gaybi’nin biraderi ahfadından terzi Gaybi Bey tarafından kabri iyi bir hale konmuştur.))demektir. Rahmetli Uzunçarşılı’nın ((etrafı açık bir kümbet)) deyişinden kesin anlam çıkaramamakla birlikte, onarım öncesi çatı altında bulunan kalıntının da Gaybinin ölüm yıllarına ait olmadığı tahmin edilebilir. 1671-1672’de buraya gelen Evliya Çelebi, böyle bir yapı bulunsaydı, henüz yeni yapılmış olacağından bundan mutlaka söz ederdi. Türbe herhalde, 18. yy. başlarına doğru, ölümünden sonra artan şöhreti üzerine yapılmış olacaktır.

     Biraz kuzey doğusunda, kalıntıları seçilebilen diğer bir türbe daha vardır. Kuzey ve Doğu duvarları, içten – dıştan kesme taş kaplamalı, alçaktan başlayan tuğla pandantifli kare mekanlı türbenin kime ve hangi devre ait olduğu kesinlik kazanmıyor

     Bunu biraz daha kuzeyinde de tek bir duvar kalıntısı belki başka bir türbeye işaret etmektedir.


Vaziyet Planı / Site Plan
Vaziyet Planı / Site Plan
Zemin Kat Planı / Ground Floor Plan
A - A Kesiti / Section A - A...
B - B Kesiti / Section B - B...
Ön Cephe / Front Elevation
Sağ Yan Cephe / Right Elevation
Sol Yan Cephe / Left Elevation
Arka Cephe / Rear Elevation
Ön Cephe Fotoğraf / Front Pic.
Sol yan Cephe Fotoğraf / Left Pic.
Arka Cephe Fotoğraf / Rear Pic.
 Peysaj Fotoğraf / Landscape Pic.
Sağ Yan Cephe Fotoğraf / Right Pic.
Alem Fotoğraf / The Highest Point of The Dome Universe. Alem
Musalla Mezarlığı / Cemetery of Musalla



Share: